Fikir, kelime ve kavramların fırtınalı bir gecede, semantik gergefinde ilmek ilmek işlenmesiyle oluşur.
Zor ve meşakkatli bir iştir fikri inşa etmek..
Boşuna çabalayıp durma! Kerpiçle mermer saray yapılmaz!
Düşüncesini mermere nakşedemeyen mukallitler, yaldızlı yazılara takılıp kaldı serin bir gecede...
Sen de uzaklara bakıp "kurtarıcı" bekleyip durma öyle,
Küçük hokkabazların kervanı bastığı lacivert çöl gecelerinde...
☆☆☆
SEN KİMSİN!
Bırak, sevmezse sevmesinler seni,
Herkese sevdirmek zorunda değilsin kendini.
Peygamberler kendini zaten herkese sevdirememiş.
Sen kimsin!
Bırak, sevmezse sevmesinler seni.
☆☆☆
DİJİTAL SERZENİŞLER
Söylediğiniz her sözü farklı anlayan, tevil eden, kahve falına bakar gibi nameler söyleyen, niyet okuyucusu kasaba filozoflarına bayılıyorum bu ülkede... Her şeyi onlar biliyor, onlar değerlendiriyor, her şeyden onlar anlıyor!
Bunlara bir de dijital serzenişler eklenince ortalık tam bir karnaval havasına bürünüyor. Ağzından ateş püskürten ejderhalar, ip üstünde yürüyen canbazlar, peşrev çeken, künde atan pehlivanlar, sokak ağzıyla konuşan küfürbazlar ve daha neler neler... Dijital platformda tipik bir Karagöz-Hacivat diyaloğu gün boyu sürer gider:
HACİVAT – Karagöz'üm uğurlar olsun.
KARAGÖZ – İftar kokuları burnuna dolsun!
HACİVAT – Hah hah hah!… Eksik olma, beni yine güldürdün!
Sevgili dostlar, sizin de yüzünüzden gülümseme, gönlünüzden hoşgörü eksik olmasın. Hoşça kalın. Muhabbetle.
Öğr. Gör. Yaşar ÖZTÜRK