Hayatımızdan ne çok fırıldak insan gelip geçti, hiç düşündünüz mü?
Dün dediğini bugün demedim, bugün duyduğunu yarın duymadım, gördüğünü görmedim diyen ve üç maymunu oynayan ne çok fırıldak insan varmış bu dünyada?!.
Bazıları, köşebaşını döndüğünde terk ettiği dostluğu yeniden bulacağını zannediyor herhalde... Dostluk, işporta pazarında satılan merdiven altı üretimi kadar ucuz, hayat da hafife alınacak kadar basit ve değersiz değildir.
Siz, dostluğu istediğiniz yerde inip istediğiniz yerde binebileceğiniz bir otobüs durağı muhabbeti mi zannediyorsunuz? Hayat bu kadar cömert, dostluk bu kadar ucuz değil ki...
Es deli rüzgar es! Fırıldaklar, rüzgar gülleri dönebildiği kadar dönsün! Renkler, sözler, tavırlar, niyetler belli olsun! Mahşerî kalabalıkta münafıklar ortaya saçılsın! Yalan, dolan, riya ve nefsanilikler ayırt edilsin. Celladına âşık olmuş safdirikler orta yerde dolanıp dursun. Haramla helal, sevapla günah, iyi ile kötü, yalanla hakikat, riyakârlıkla dürüstlük belli olsun!
Bu riyakâr tavırlarını sürdürenler, rüzgar tersinden esmeye başladığı gün ne kapısını çalabileceği bir mekân ne muhabbet edebileceği bir dost bulabilecekler! Zaman, bir varmış bir yokmuş tekerlemesiyle akıp gidecek. Hafızalarda bugünden yarına bir "fırıldak hikayesi" yankılanacak.
Eski masal kahramanlarına sormak mümkün olsaydı "biz bu hikayelerin böyle biteceğini nereden bilebilirdik?" derlerdi. Tıpkı günümüzdeki hikaye kahramanlarının yarın "biz bu olayların böyle sonuçlanacağını nereden bilebilirdik?" diyecekleri gibi...
Sevgili dostlar, şimdiden "mart kedileri"nin sesi duyulmaya başladı. Vakti gelince mart kapıdan mı baktırır, balta kürek mi yaktırır yoksa mahallenin arsız kedisi dokuz mu doğrur ya da umduğunuz dağlara kar mı yağar bilemem. Ömrü olanlar bunları yaşayıp görecekler. Bu dönemden geriye sadece adamlık taslayan mirasyedilerin bir tutamlık "fırıldak hikayesi" kalacak.
Yazımızı kibarca bitirelim. Gökten üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de bu hikayeyi anlatana...
Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın. Kalın sağlıcakla. Görüşmek dileğiyle, selam ve muhabbetle.
Öğr. Gör. Yaşar ÖZTÜRK