Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, belediye borçları hakkındaki açıklamalarına selefi Osman Zolan’ın video ile yanıt vermesinden saatler sonra Halk TV’ye bağlanarak çarpıcı iddialarını sürdürdü.
Gazeteci Şule Aydın’ın hazırladığı, araştırma haberleri ile öne çıkan Murat Ağırel, Timur Soykan ve Barış Pehlivan’ın konuk olduğu ‘Kayda Geçsin’ programına başkanlık makamından canlı bağlanan Çavuşoğlu, iç denetimlerde tespit ettikleri bazı durumları ve savunmaları alınan personelin açıklamalarını programda anlattı.
GES KREDİSİNİ YENİDEN GÜNDEME GETİRDİ
DESKİ’nin GES projesi kapsamında kullandığı Euro ile alınan krediyi programda tekrar hatırlatan Çavuşoğlu, “Belediyeyi devraldığımızda böyle bir borç beklemiyorduk. Her gün artan bir borç ile karşılaştık. Tabi biz bunu bugün ödersek diye yayınladık. Bu borcun içinde çok can yakıcı şeyler de var.
Bir borcumuz var ki, 2 milyarlık borca yıllık 1,2 milyar liralık faiz ödeyeceğiz. Bugün biz dükkanı kapatıyoruz dediğimizde karşılaştığımız tablo bu... 4 senede 2 milyar liraya yaklaşık 8 milyar lira ödeyeceğiz. Borcun acı tarafı şu, 1 milyar lirası kasada duruyor. Biz bu paranın da faizini ödüyoruz.
11 ayda 800 kusur milyon lira faiz tahakkuk etmiş. Evet bunun karşısında bir şey yapılmaya çalışılıyor. Yapmaya çalıştığınız işletme ile ödemek zorunda kaldığınız rakamın oranı birbirinden dağlar kadar farklı. Bu sadece işin bir kısmı” ifadelerini kullandı.
KÖTÜ YÖNETİLMİŞ
Belediyenin mali olarak kötü yönetildiğini savunan Çavuşoğlu; “Kötü yönetimle ilgili yüzlerce örnek var. Kötü bir bütçe yönetimi sonucunda 11 milyar 130 milyon borç içindeyiz. Satılan taşınmazların parası kasaya girmiş ama kasa öyle bir hale gelmiş ki…” ifadelerini kullanarak bazı evrakları ekranda gösterdi.
Başkan Çavuşoğlu daha sonra tanıtım giderlerine ilişkin bazı örnekler verdi, ilan ve reklam ödemelerinin bir kısmını açıkladı.
‘HER ŞEYE SAHİP OLAN BİRİSİ’
Belediyede Basın Daire Başkanlığının çalıştığı firmalar içinde yüklü ödemeler yaptığı şirketlerin bir kişiyi işaret ettiğini kaydeden Çavuşoğlu; “Bunların hikayesi şu… Denizli’de her şeye sahip olan birinin üzerinden gidiyor. Dergisi var, gazetesi var. İnterneti var, televizyonu var… Sürekli kesilen faturalar var.
Denizli’de 500 adet basılmayan dergiye 150 bin lira ödeme yapılmış. Şubat ayının başında 342 bin liralık fatura… Denizli Belediyesi bütçesinden Denizli’deki televizyonlara ödenen paralar var. 420 bin liralık bir fatura. Burada mevcut belediye başkanını reklam videoları… Bunun faturasını belediyeye kesmişler.
Bunlar o kadar çok ki…
Denizli’de internet gazeteciliği diyenler, basın ilan Kurumu aracılığı ile veriliyor. Nedense bu paraların yoğunluğu sadece bir tane haber sitesine veriliyor. Adını duymadığım internet sitelerine ödemeler var. Hepsini açıklayacağım” diye konuştu.
10 YIL BOYUNCA SÜRMÜŞ, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM
Belediye şirketi olan Beltaş’a ilişkin tespitler yaptıklarını da anlatan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Denizli belediyesinin iştirakleri Beltaş ve Kültür A.Ş. var. Bunlarla ilgili yakında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Öyle şeyler yaşamış ki bu şirketler; iki türlü para toplanmış... Bir resmi para bir de gayri resmi para. Orada faturalarını makbuzlarını kesmedikleri paraları, torbaları mühürleyip, 30’a yakın kuruluştan toplamışlar. Bir vatandaş açıyor, resmi olan kısmı belediye hesabına yatırıyor. Kalanı ile ilgili o diyor ben görmedim bu diyor ben görmedim. Bu 10 yıl boyunca sürmüş. Miktarını bilmiyoruz. Bulmaya çalışıyoruz. Bir şirketim daha var. İç soruşturmalarını başlattım. Savcılığa vereceğim. İç soruşturmalarda bunların ifadesini alıyorum. Herkes kabul ediyor. Mühürlü torba vardı diyor. ‘Bunun kaydı var mı?’ diye soruyorum. Yok. Bunun gibi binlerce evrak var”
YÖNETİM KURULU BAŞKANINI SAVCILIĞA VERECEĞİM
Çavuşoğlu çok fazla ihbar geldiğini belirterek; “Şirketin yönetim kurulu başkanı… Onu da savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra zenginleşme oranına bakacağız. Bu güne kadar ne elde etmiş.
Öyle ihbarlar geliyor ki akıllara zarar… Bugün hukukta bazı şeyleri şahitler ve tanıklarla ispatlayamıyorsunuz. Ama bu belgelerden elimizde binlerce var” ifadelerini kullandı.
KAYITLARIN TUTULDUĞU HARD DİSK GÖTÜRÜLMÜŞ
Beltaş’ta kamera kayıtlarının tutulduğu hard diskin formatlandığını kaydeden Çavuşoğlu; “Bu bahsettiğim şirketteki kamera kayıtlarını silmişler. Kamera kayıtlarını tutan bilgisayara 2 Nisan’da format atıyorlar, 3 Nisan’da hard diskini değiştiriyorlar. 2 Nisan 14:59’da kamera kayıt cihazına format atılıyor. Daha sonra iş sağlam olsun diye hard diskini söküyorlar. Soruyoruz hard disk nerede, onu da bilen yok. Kim söktü, onu da bilen yok.
Yani öyle bir haldeki yeri yönetiyoruz ki… İç soruşturmada verdiği ifadede var. Biz paraları torbalarla taşımıştık. Nereye gittiğini öbürü bilir diyor. O diğerine verdiğini söylüyor.
Düşünün 10 yıl şirketin yönetim kurulu başkanı oluyorsun, birileri torbalarla paraları taşıyor, sana sorduklarında paraları kimin taşıdığını bilmiyorsun” dedi.
BİLBOARD SAYISI KAYITLARDAKİNDEN FAZLA
Kentteki bilboardların işletmesini gerçekleştiren Kültür AŞ’ye ilişkin denetimlerinde, kayıttaki sayılar ile sokaktaki sayılar arasındaki uçurumu tespit ettiklerini kaydeden Çavuşoğlu; “Hele bir Kültür AŞ’miz var. 150 bilboardımız var reklam verilen. Saydırıyorum 350 tane çıkıyor. Artık telefonlarla da ulaşamıyoruz.
Bugün numaralamaya çıktılar, 350 kusur bilboard var. Ama resmiyette 150 tane var. Resmiyette defter kitap da yok. Yani nereye varacağım ben de bilmiyorum. Bir kayıt yok. Denizli halkına çağrı yapıyorum. Bu bilboard ile ilgili kimlere ödeme yaptıysanız dekontlarıyla bizlere ulaştırın. Bu şehirde yetimin garibin fakirin hakkını geri alalım” diye konuştu.
DENİZLİ HALKI ADAM BAŞI 11 BİN LİRA BORÇLU
Belediyeden çıkarılan kolilerle ilgili tespitlerini bu programda da yineleyen Başkan Çavuşoğlu, kamera kayıtlarından tespit ettikleri kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek; “Kapalı kutular taşıyorlar, içinde ne var bilmiyoruz. Seçim gecesi saat 20.00-20.30 arasında oluyor. Yani bizim seçimi kazandığımız kamuoyunca anlaşıldığında bunlarla karşılaşıyoruz” dedi.
Gazetecilerin borç ile ilgili sorusunu yanıtlarken ise; “Denizli adam başı 11 bin lira borçlu çıkıyor” ifadesini kullandı.
VATANDAŞTAN SÜRE İSTEDİ
Gazeteci Barış Pehlivan’ın “Bu kadar borcunuz varken nasıl hizmet sunacaksınız?” şeklindeki sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı: Yaparım. Ondan kimsenin şüphesi olmasın. Ben karpuz kamyonu kasasından gelmiş kardeşinizim. Yokluktan gelmiş bir kardeşinizim. Sıfırdan nasıl bir hayat kurduysak bu belediyeyi de yeniden ayağa kaldırırız. Sadece sıkıntımız, bazı vaatlerimizin yaşama geçirmeyle ilgili sürece ihtiyacımız var.
Şu an Denizli halkına da söylüyorum. Bazı şeyleri satmak zorunda kalacağım. Düşünün ki; bir borcum var. Sizinle konuşurken günü devirirsek bu borç 3 milyon lira artacak. Aylık 100 kusur milyon lira faiz gelen bir borç. 4 senede bunu kendi akarıyla ödemeye çalışırsam 8 milyar olarak ödeyeceğim. Bir de işin kötüsü değişken faizli bir borç bu”
‘BANKA İLE GÖRÜŞME YAPTIM’
Kredinin kullanıldığı kamu bankası yetkilileri ile görüştüğünü kaydeden Çavuşoğlu; “Bugün banka yetkilileri ile görüştüm, kamu bankası bu.. Ya bu para benim olsa vallahı arkasına düşmem ama bu para vatandaşın parası…
Normalde benim paraya ne zaman ihtiyacım oldu o gün krediyi çıkarmaları lazım. Ondan sonra da faiz işlemesi lazım. Mayıs ayında beni borçlandırmışlar, Temmuz sonuna kadar vadesizde tutmuşlar parayı. O gün ilk ödemeyi yapmışım. Göreve gelinceye kadar bir yıl içinde bu paranın 1 milyar lirası hiç dokunulmadan bankada durmuş. Ben bir yılda 800 milyon lira faiz ödüyorum, o paranın bana getirisi 200 milyon lira. Bu paranın hepsi orada duruyor. Yarın çıkartıyorum detaylarıyla. Hadi onu da geçtim. Paramın 200 milyon lirasını vadesiz hesapta tutuyorlar 0 lira faizle…”
BELEDİYENİN İÇİNDEN GEÇMİŞLER
“Onlara şunu söyledim; zararımı telafi edin. Bu para sabahleyin suda indirim bekleyen vatandaşın parası. Onlar yemiş bizim parayı. Onlar da bana diyor ki; serbest piyasa, sözleşme var imzaladınız diyor.
Ben yetimin hakkını korumak için geldim bu makama. İşin ilginç tarafı; bir sözleşme akdediyoruz 4 Mayıs’ta… 23 Mayısta bir sözleşme daha imzalatıyorlar. İçine her şeyi yazıyorlar. Paran burada duracak. Çekemezsin, alamazsın, satamazsın. Bir ay sonra imzalıyoruz bunu. Diyorum ki böyle bir şey olamaz. Bunun tarifi yok. Dedim ki onlara… Denizli halkına sizi şikayet edeceğim. Bunu ortadan kaldırın.
Onların hepsine bakacağız. Ama hukukla nereye kadar gidebiliriz emin olun ben de bilmiyorum. Şunu başarmaya çalışacağız. Biz kamuoyuna bir yol haritası çizeceğiz. Herkese anlatacağız. Çalınan kolileri anlatacağız. Ödenmeyen faizleri anlatacağız. Ben bir tabir kullanıyorum. Abes olur mu bilmiyorum? Belediyenin içinden geçmişler”
BOYAMA KİTABI GÜNDEME GELDİ
Geçtiğimiz aylarda dağıtılan boyama kitabını ekrana gösteren Çavuşoğlu bu konuda ise şu ifadeleri kullandı: “Seçim kampanyası için 15 Mart’ta boyama kitabı bastırmışlar. Bunu mevcut belediye başkanı arkadaşımız bunu kalktı her yerde dağıttı. 700 bin lira ödendi buna… Belediye bütçesinden… Tabi bir sürü arkadaşımız bu işin altında kalacak. Mesela teslim alındığıyla ilgili tutanaklar var. Basın Yayın Daire Başkanlığının Şubat ve Mart ayındaki ödeme dosyası bu… Sadece bu. Sabah 5’e kadar bunları arıyorum. Biz belediyede yatıyoruz resmen.
Belediyeden hiçbir şey kaybolmaz. Giden kutularda ne vardı bilmiyoruz. Belediyede kayda giren hiçbir şey çıkmaz. Ama ne çıkar biliyor musunuz? Geriye gittikçe o yıllardaki şeyleri ispatlamakta zorlanırsınız. Ama ne olur bunları anlatırız biz”
BANKAMATİK MEMURLARI SORUSU
Şule Aydın’ın belediyede bankamatik memurları ile ilgili sorusuna ise “Kasayı toplamaktan personeli toplamaya fırsat bulamadık” yanıtını verdi. Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: İnsanın vicdanı sızlar. 1 milyon 540 bin liralık fatura. Tarih 6 Mart. Branda faturası. İddiaya göre bu brandalar bir yerlere yapılmış ama altına teslim aldım diye imza atanlar beyan veriyor biz teslim almadık diyor…
Altına imza atmışsın diyorum. Getiriyorlardı atıyordum biz imzayı diyor. Seçim gecesi evrak çıkaranları güvenlik amirine soruyorum. Ya bu nasıl olur diyorum. Başkanım her zaman girer çıkar bu binaya diyor.
Düşünün belediyenin basın daire başkanlığı birimi içinde seçim kampanyası yürüten bir ajans çalışmış. Birileri gelmiş, istediği saatte girmiş. Kapısına şifreli kilit koymuşlar. Kimse giremiyormuş o odaya..
Bunun gibi niceler…”
PARTİ LOGOLU REKLAM FİLMLERİ
“26 Martta tanıtım filmi yayınlanması 438 bin lira… Filmlerini ben seyrettim. Baya güzel filmler bunlar.
Güler Yüzlü Başkan… Mevcut başkanın AKP logolu reklam filmi bu. Nasıl ödersiniz diyorum. Başkan bey talimat verir biz yaparız diyor… Bunların hepsi reklam filmi. Bunlar televizyonlarda yayınlanıyor. Ben cebinden ödüyor sanıyorum, meğer bunu Denizli halkı ödemiş. Biz bunların doğru olmadığını düşünüyoruz. Boyama kitabı 15 Mart’ta alınmış. O tarihte niye alınır bilmiyorum. Seçim kampanyası içinde bunlar yapılmış. Bilboard diye. Kampanya döneminde her gün afişler yapıştırılıyordu biz de her gün şikayet edip seçim kuruluna toplatıyorduk. Bunun parasını kimlere ödemiş biliyor musunuz? Hep aynı firmalarla denk geliyoruz. Hep işi yapanlar aynı firma.
Şahıslarla ilgili belediye kaynaklarının süreci ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Geçen yıl Ocak ayında… Her ay bizden 15’e yakın internet medyası ortalama 10-20 bin lira arasında fatura kesmiş ama sitelerin hiçbiri çalışmıyor şimdi. Ocak şubatta bu şirket gitmiş internet sitesi çalışmıyor. Parasını almış gitmiş yenisi gelmiş. Denizli’de herkes biliyor ki bunun hepsi bir kişiyi gösteriyor. Bir yeri gösteriyor. Herkesten hesap sorarım. Bundan dolayı yargılanırım yargılanmam benim orası umurumda değil.
Bir isim Denizli belediyesinden her sene milyonlarca lira danışmanlık adı altında para alıyor.
Ben de basın daire başkanlığında 45’e yakın adam çalışıyormuş. 15 tane kameramanım varmış benim”
KASAYA HERKES EL UZATMIŞ
Çavuşoğlu konuşmasının devamında ise belediye kasasına herkesin el uzattığını savunarak; “Öyle bir hale gelmişiz ki en alttan en üste kadar herkes kasanın içine el uzatmış. Adam bulunduğu mevkiinin, oturduğu koltuğun büyüklüğüne göre herkes kasadan bir şey almış.
Öyle güzel bir kasa ki 11 milyar borç kalmış. Ben 8-10 gündür görevdeyim. Daha ne oluyor onu anlamaya çalışıyorum. Hala uğraşıyorum. Nereye gider kime gider en son hangi noktada durur bilmiyorum. Emin olun bulmak kolay değil. Bir kültür AŞ var. Kayıtta 150 bilboard var. 200 tanesini kim kiraladı parası nereye gitti ne oldu kimse bilmiyor. Evrak getirin diyorum yok”
MALLARINA TEDBİR KOYDURACAĞIM
“M. isminde başlayan bir adam bu torbaları topluyor. Bu para kime gitmiştir, kimler nasıl paylaşmıştır. Savcılığa suç duyurusunda bulunurken bunların mallarına da tedbir koyduracağım. Yani isimler var ortada…
Denetim raporunda arkadaşların önüne ne getirirseniz onları okurlar. Ben başkan olmasam bu evraklar benim önüme gelmez. Yoksa 8 tane fatura var dersin normal 8 faturayı görürsünüz.
Sayıştay denetlemiş Her şey temiz. Buradaki hikaye şu: işi kitaba uydurursan işin kolaylaşır.
Biz kitaba uydurulanların arasından kamu vicdanına sesleniyoruz. Bunların hepsi yasal… Bunlar doğrudan temin sınırları içinde. Her şey yasal. Kitabına uymuş hepsi. Ama adam diyor ki ben bunu almadım diyor. Öyle bir güzel cendere… 1 liralık malın altına imza atacak adam buluyorsanız 10 liraya satarsınız.